YARINLAR SENİN

          Hava puslu, soğuk... Önünde sisli, toz duman özgürlük kavgası izleri taşıyan yoldasın. Anadolu'nun  dört bir yanı inliyor YA İSTİKLAL YA ÖLÜM ! Yankılandı vatanın bağrında kadın, erkek hep beraber savaşımız var savaşımız! " İlk hedefiniz Akdeniz ileri "diyen Başkomutan, Türk ulusunu bir elinde sancağı diğer elinde süngüsüyle zafer bahçelerinden gül koparmaya çağırıyordu. Vatan uğruna, aydınlık bir gelecek için. İstiklal, Cumhuriyet yolunda zorluklarla dolu, uzun bir yol bu. Güller içinde dikenlerle dolu. Atatürk'ün azmi ve kararlılığıyla ve Türk halkının birlik ve beraberliğiyle, geri dönülemez bir parola İSTİKLAL, CUMHURİYET!

         Şimdi uyan ve düşün! Vatan için ölen atalarımızı, şehitlerimizi. Çık hayalin içinden yavaşça ve söyle, kimsenin dediğine bakmadan, kapat kulaklarını, o bağnaz sözlere. "KOLAY KAZANILMAYAN CUMHURİYETİN ÇOCUKLARIYIZ! "Otur yanıma, düşün! Az önce oturduğun sıradan başlayarak düşün! İlkokulda okuduğumuz andımızı, İstiklal Marşımızı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere bıraktığı, Gençliğe Hitabeyi düşün! Sonra söyle bana, kısık sesle değil, yeri göğü inleterek, haykır özgürlüğü! Al eline sancağı, çekebildiğin kadar yükseğe çek al bayrağı. Söylemeye başla İstiklal Marşımızı, özgürce istediğin gibi... Bilmediklerini araştır ve onları duyur duyması gereken herkese. Hiç durma! Koş, vatan yoluna. Çık o karanlık dünyadan Cumhuriyet ve bilimin ışığıyla...

         Unutma o arkanda bıraktığın toz duman yolu. Şimdi bak etrafına bir ölüm kalım savaşının gözlerdeki yorgunluğuyla, elde edilen zaferin kararlılıkla kazanıldığına. Ulu önderin bize bıraktığı bu emaneti, açtığı yolda muhafaza ve müdafaa etmeye, sonsuza dek korumaya bu can bu kan bizde oldukça söz verdik. Yaşasın Cumhuriyet...

Gamze Nur DİKEN

12C